Bu vesile ile artık “dur beş dakika şu markete gideyim,
haftalık alışveriş yapayım” modunda da değilim. Pazar çantamı alıyorum,
Cumartesileri bir saat yaratıp kendime pazardan sebze meyve alıyorum, sizler de
biliyorsunuz hakikaten farklı; en azında daha az ellenmiş, daha az yol
yorgunu... Pazar günleri ise yeni sevdamız, alışkanlık olması yönünde uğraşımız:
Haftalık geleneksel balık gecesi.
Haftada iki kez balık yemeye gayret etsek bile arada ister
istemez, hayatın akışından arası açıldığından adını koyalım dedik. Artık Pazar
geceleri bizim ailenin, hepi topu biz iki kişinin balık gecesi; buraya yazmış
olalım, resmiyet kazansın, bakalım geçen zaman içinde istikrar sergileyebilecek
miyiz?
Nereden balık bulduğumuza gelince; Kadıköy Çarşı bu anlamda
çok zengin bir kaynak, bence mutlaka yolunuzu düşürün. Bir nev’i nostalji
yaşayın; çarşıda biraz dolanın taptaze baharatı koklayın, balık kokuları
içinize işlesin, peynir-zeytin şarküteri alışverişi yapın, fırından taze
ekmeğinizi alın, Kuru Kahveci’den 100 gr. taze kahve çektirin, oturun Baylan’da
dinlenin... Evet evet bunu siz de yapın!
Sonra eve gelin ve 30 dakika gibi kısa bir sürede, tadı
damağınızda kalacak akşam yemeğinizi hazırlayın! İstedikten sonra evde balık
pişirmek inanın zahmet değil, keyif...
Tanesi 5 ile 10 TL arasında değişen fiyatlardan
alabileceğiniz, fileto olarak kestirebileceğiniz palamutu tuz ve taze çekilmiş
karabiber ile marine edin. Az yağ eklediğiniz teflon tavada bırakın kısık
ateşte pişsin...
Ardından kilosu 10 TL olan karidesten bütçenize, keyfinize
göre ne kadar aldıysanız haşladıktan sonra ayıklayın ve tavada kırmızı biber ve
tereyağ ile soteleyin.
Ve son olarak pembe domatesler, roka, taze soğan ve beyaz
peynir ile ağzınıza layık bir salata hazırlayın!
İşte bu kadar, 30 dakika içinde herşey hazır! Sağlıklı
beslenmek o kadar da zahmetli değil inanın, bunun için siz de çabalayın...
Keyifli, sağlık dolu günler dilerim.