Hadi itiraf edin! Kaçınız ev işleri bir yandan tüm yoldan çıkmışlığı ile üzerinize üzerinize gelirken; diğer yandan çcocuklar çığlık çığlığa ilgi beklerken ya da sofranın hazırlanması ile salatanın, yan yemeklerin yapılmasının gerekliliği kabus gibi üzerinize çökmüşken, akşam yemeğini yaktınız? Rahat olun söyleyin biz bizeyiz! Cevap veriyorum, bende (henüz) vukuat yok ama ütü yaparken, sofra hazırlarken direkten dönmedim mi, çok döndüm. Ne deparlar attım iki üç metrelik koridorda! Evde koşulmaz derler bir de, külliyen yalan...
Bizim aksimize daha ekabir olan,
dünyevi dertlerin arasında durup kendine vakit ayırmayı gayet iyi bilen
Fransızlar işte bu koşturmacaya son vermek adına bir teknik bulmuşlar, yavaş
pişirme... Varsın yemek pişsin, siz kahveniz elinizde derginiz/gazeteniz
önünüzde, o la la la! Ne ala...
Çoğunun hayali pembe panjurlu bir ev iken benimki, dökme demir tencere, işte o malum
turuncu tencere bu aralar gözdem, bir ağır sormayın hem kendi hem pişirmesi;
ama o tat, o doku değer valla beklemeye... Ahım şahım yemekler bir yana basit
bir tencere yemeği bile – mesela havuçlu bezelye- lezzetleniyor bu teknikle,
zaten düdüklü ile anlaşamayan bana gün doğdu bu sayede...
Bezelye yemeği için
malzemelerimiz;
- 2 su bardağı bezelye
- 1 adet orta boy patates
- 2 adet küçük havuç
- 1 adet orta boy soğan
- 1 yemek kaşık domates salçası
- 1 yemek kaşığı acı chili sos
- 2 yemek kaşığı sıvı yağ
- Tuz-Karabiber
Alışık olmadığımız, yepyeni bir
tarif değil elbette ama sırrı hem tencerede hem de acı sosta saklı. Tencereye
yağı ve minik küpler halinde doğradığınız soğanı ekleyin, kısık ateşte soğanlar sararana
kadar kavurun, ateş kısık olduğu için aslında yanması bile zor, endişe etmeyin.
Kavurmaya devam ederken, domates
salçası ile acı sosu ekleyin. (Yazdan kalan son donmuş) bezelyeyi de ekleyip
karıştırın ardından diğer sebzeleri de tencerenize ekleyip biraz sularını
bırakmaları için karıştırın ve son olarak tencereye sebzelerin üzerini geçecek
kadar su ekleyip arzu ettiğiniz baharatı da serperek tencerenin kapağını
kapatın...
Şimdi elinize en sevdiğiniz
kitabı alın ya da sevmediğiniz ütüleriniz derdine düşün; size kalmış ama bu
yemeği yarım saat boyunca unutun, kapağı kapalı taşma derdi yok kısık ateşte
kendi halinde, vitamini içinde pişsin dursun.
Acı sosa gelince, işte o yeni
favorim! Ellie Krieger' ın televizyon programında gördüm varsa
Macro Center'da vardır dedim ve buldum bu Tayland’a has sosu. Kendisi chili
biberinin, sirke ve sarımsak ile seyreltilmiş hali. Bir acı ki sormayın, ama bence
pişmesi gerek, pişip acısını vermesi gerek! Her ne kadar onlar ağırlıklı deniz
ürünleri ile kullansalar da bizim mutfağa uyarlandığında yana yakıla yenen
yemeklerimin, acılı tavuk marinasyonlarımın, hatta gördünüz işte tencere
yemeklerimin bile vazgeçilmez eşlikçisi
son zamanlarda! Denemeye, keşfe açık olmak gerek, muftak dipsiz bir kuyu...
Turuncu tencerem artık baş
köşede, bundan sonra bana pişirmek/paylaşmak düşer, size de okumak.
Damak
tadınız daim olsun, afiyet olsun...
bende bej döküm tencere takımı aldım daha yeni. ben aldıktan sonra aldığım yerde bu turunculardan gördüm. acaba değiştirsem mi bilemedim. daha taksidi bitmediği için bu şansım var. bir de kırmızısını gördüm. o da çok albenili. güle güle kullan. bu arada hiç döküm tencerede pişirmediğim için tadını merak ediyordum söylediğin iyi oldu. denemek için sabırsızlanıyorum sevgiler
YanıtlaSilEllrine saglik cok guzel gorunuyor. Tencerenin agir olmasi bile, lezzeti ile o acigi orttugune gore..:)
YanıtlaSilKeyifli pazarlar
yaa müthişş şimdi benim de rüyalarıma girecek, hayallerimi süsleyecek. ne güzel fotoğraf çekimi yapılır onunla :) ki yapmışsın da zaten. ellerine sağlık, daha nice güzel yemeklere :)
YanıtlaSilne kdr guzemıs rengı benım de var bundan bır tane ama bej rengı cok kulanıslı severek kullanıyorum
YanıtlaSilbu arada blogunu yenı kesfettım, takıpteyım benımkıne de beklerım :) sevgıler...
http://zeysfashionroom.blogspot.com/
bir aşçı kızı olarak bildiğim lezzetli yemeğin formülü ağır ağır pişmesinde ve dinlenmesinde gizlidir zaten. Yanma olayına gelince genelde akşam yemek vaktine yakın yapılan ve altı fazlaca açılıp acele edilen yemeklerde söz konusudur;) Eskiler sabahnamazdan sonra yemeğini koyarmış hem belki gün içinde gelen misafir olur hemen hazır yemek bulunsun diye hem de yemek ağır pişsin ve dinlensin diye ... ne güzel düşünmüşler...
YanıtlaSilEn sevdiğim tencerem ve en sevdiğim acı sosum aynı posttaaaaaa:)))
YanıtlaSilBu tencereleri merak ediyordum.
YanıtlaSilTeşekkür ederim.
Sizi mimledim, bir yarım saate gelip hediyenizi alabilirmisiniz?.
Mim işini sevmeyen ama sürdüren anne Çiğdem
harika
YanıtlaSilTencere müthişmiş, yemeğinizde öyle yalnız ben fazla acı sevmem :) ellerinize sağlık..
YanıtlaSilthanks, very good =)
YanıtlaSilÇok güzel anlatmışsınız. Acı sosu bende çok seviyorum, dediğiniz gibi pişerken koymak gerekiyor ama herkes yiyemiyor. Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilİki yıldır keyifle kullanıyorum ben de. Özellikle et ve tavuk yemeklerinde birinci tercihim.
YanıtlaSilEllerinize sağlık, sevgilerimle...
bayıldım. süper
YanıtlaSil