14 Temmuz 2010 Çarşamba

"Balık" desem?

"Balık” denince ürperir misiniz yoksa ağzınız mı sulanır? Tavuk veya kırmızı ete verilen gibi değildir balığa verilen tepkiler nedense;

  • Evde balık pişirmek külfet oluverir,
  • “Ev kokar, balık bulaşığı zordur” denilir,
  • “Proteinse protein işte” diye düşünülür, konserve balık ile mevsimin taptaze balığı bir tutulur.

Ama bazıları için ise balık lezzettir, balık keyiftir, balık (arkadaşlar, rakı, kavun, peynir, meze vb.) tüm eklentileri ile bir bütündür, yalnız yenmez, yenmemelidir...Kallavi sofraların, uzun sohbetlerin kadim yiyeceğidir...Dostlar arasında olunca hele elle yenir, kemiği-kılçığı sıyrılır, yanaklarının içi itina ile boşaltılır.

Peki siz hangi gruptasınız?

Şayet sadece koktuğu veya bulaşığı zahmetli olduğu için, balığa karşı çekingen yaklaşanlardansanız, bugün su altını keşfe çıkıyoruz haberiniz olsun... Ya okumayı burada bırakın ya da artık çeşit çeşit bahanelerin ardına saklanmaktan vazgeçin. Bugün siz de haftada en az iki gün balık yeme kararı alın!

Çünkü balık;

Zengin besin değerlerine ek olarak (pişirme methoduna göre) kalori bakımından fakirdir.

  • Kabuklu deniz canlıları özellikle ıstakoz ve dil, kalkan ile mezgit balıkları yağ değeri düşük deniz canlılarıdır.
  • Dil balığının 100 gramı 100 kalori, kod balığının 100 gramı 89 kaloridir. Turna balığının 100 gramı 96 kaloridir, buna ek olarak protein açısından yüksek değerlere sahip, tuzsuz ve yağsızdır.

Yüksek kaliteli protein ve vitamin-mineral değerleri açısından göz ardı edilmemesi gereken bir besindir.

  • Konserve yerine tercih edebileceğiniz taze tuna balığı, gerçek bir vitamin ve mineral deposudur. Taze tuna balığı zengin Vitamin A, Vitamin B-12, riboflavin, demir, magnezyum , Vitamin B-6 ve Omega-3 kaynağıdır.
  • Balık yumurtası Vitamin B-12 ve zengin Vitamin C, folik asit ve Omega 3 deposudur.

Araştırmalar göstermiştir ki, balık tüketen toplumlarda kalp ve damar hastalıkları daha az görülmektedir. Deniz ürünlerinin öğünlerinde daha çok ve sık yer aldığını bildiğimiz ülkelerin ortalama yaşam sürelerine baktığımızda, beslenmenin sağlıklı ve uzun bir yaşam üzerindeki etkileri belirginleşmektedir. Buna göre, kadın-erken ayrımı olmaksızın,Japonya’nın 82.9, İsveç’in 80.9, Norveç’in 80.2, Yunanistan’ın 79.5 yıl ortalama yaşam süresine karşılık, Türkiye’nin ortalama yaşam süresi 71.8’dir.

“Haydi tarife geç artık” diyenler;

Tarifler ilerleyen günlerde, ama önce size balık alırken faydalanmanız için bir kaç öneri:

  • Taze balık formdadır, bastırıldığında yaylanan parlak eti vardır. Derisi gergindir. Dokunulduğunda yapışkan bir his bırakmamalı, deniz gibi kokmalıdır. Bayat balıkta ise bastırıldığında parmağın bıraktığı çukur kalır.
  • Tüm balıkların parlak kırmızı solungaçları ve berrak, bombeli gözleri olmalıdır. Tazeliğini yitirmiş balıkların gözleri buğulanır ve içine çöker.
  • Taze balığın pulları da sıkıdır, balık üzerinde elinizi gezdirdiğinizde elinize pul yapışmaz.
  • Tazeye erişim imkanı sınırlı ise dondurulmuş balık filetosu veya karides de iyi bir seçim olabilir. Çünkü yakalandıktan kısa bir süre sonra şoklanarak dondurulurlar ve tazeliklerini kaybetmezler. Ancak bahsettiğim tip deniz ürünleri,dondurma işlemi öncesi pişirilmemiş olanlardır. Pişirme sonrası şoklanan deniz ürünlerinin besin değerleri tabi tutuldukları işleme göre farklılaşırlar. Ayrıca donmuş ürün alırken, (sadece balık değil hepsi) önceden çözülüp tekrar dondurulmadığına, paketin açılıp – açılmamış olduğuna, son kullanma tarihine, kokusuna dikkat edin!

Şimdi siz balık tutmaya, ben de tarif yazmaya...

20 dakika için hem lezzetiyle, hem de görselliğiyle sizi ve misafirlerinizi doyuracak balık tarifleri olduğunu duyunca şaşıracaksınız...

“...Elimizde yalnızca levrek, biraz tereyağı ve bir limon vardı...Ellerimle yediğim o üç malzemeli yemek, korteksime protein akın etmesini sağlamıştı. Bundan daha güzel bir şey olabilir miydi?....” Anthony Bourdain – Mutfak Sırları

Rast gele,

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...