28 Nisan 2011 Perşembe

Mısır ekmeği, balığın yanında ne iyi gider değil mi?

-Akşama ne yemek var?

-Sote ıspanak yatağında Fransız soslu fırında levrek, haşlanmış patates, mısır ekmeği ve bol salata

-!?!?#$

Biliyorsunuz, hatta belki hatırlarsınız havalı, adı uzun restoran yemeklerine zaafım olduğunu yazmıştım aylar önce levrek tarifimde ve o gün demiştim ki balık; yanında yeşil salata, haşlanmış patates ve mısır ekmeği ile servis edebilir. Hakikaten hepsi birbirini pek güzel tamamlar; keyifle, ağırlık yapmadan doyurur.

Dedim böyle demesine ama gelin görün ki hiç fırsat olmadı o bahsettiğim mısır ekmeklerinin tarifini sizlerle paylaşmaya… Benim ayıbım, şimdi telafi zamanı!

Mayasız, pratik mısır ekmeği için malzemelerimiz;

  • 1 ½ su bardağı beyaz un
  • 1 ½ su bardağı mısır unu
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağ
  • ½ çay kaşığı tuz
  • 1 çay kaşığı şeker
  • 2 yumurta

Karıştırma kabına kuru malzemeyi eleyin.

Ardında süt, yumurta ve yağı ekleyin. Önce yavaş devirde ardından hızlı devirde mikserinizin hamur karıştırma uçları ile 2 dakika süre ile karıştırın.

Önceden ısınması için fırınınızı 170°C’ ye ayarlayın.Kek hamurundan biraz daha yoğun kıvamdaki ekmek hamurunuzu dilerseniz yağlı kağıt serdiğiniz, ısıya dayanıklı bir cam kaba veya kek kalıbına dökebilirsiniz, dilerseniz de benim tercih ettiğim gibi mini kek (muffin) kalıbında yaparak porsiyonlara bölebilirsiniz.

Önceden ısınan fırınınızın orta rafında 10-15 dakika süre ile kontrollü olarak pişirebilirsiniz. Belirttiğim miktarda malzemeler ile 12 adet minik ekmek elde edebilirsiniz ve inanın yoğunluğu ile bir tanesi yemeği tamamlamanız için yeterli.

Düşünün, leziz balık menüsü hazırladığınız misafirleriniz geliyor ve siz salatayı hazırlarken bir yanda ekmekleriniz pişiyor, ev misler gibi kokuyor ve sıcacık servis ediyorsunuz. Takdir edilesi, afiyetle yenilesi…İnsan daha ne ister ki!

Afiyet olsun,

24 Nisan 2011 Pazar

A'lâ Aşk Pastası : Aşkın tarifi bu pastada saklı!

Yoğun hayatıma renk katan, sıradanlıktan az da olsa sıyrılmamı sağlayan, beni her cuma gelmesini beklediğim mailler ile heyecanlandıran Maggi "Yok mu bi' tabak daha?" yarışması tam gaz devam ediyor. Finalistler arasındayım! Yaşasın!!! Sonuç haftaya cumartesi belli olacak, o zamana kadar heyecanlanmaya aynen devam... Ama öncesinde, sırada 4.hafta teması olan "aşkın çikolata hali" için hazırladığım A'lâ aşk pastam...

Aşk insana köşelerini kaybettirir, daha bir yumuşar, daha bir alttan alır hayatı; daireler çizer durur boş vakitlerinde kendi çevresinde ama çoğunlukla aşkın peşinde, işte bu yüzden köşesiz bu pasta... Ama inişleri çıkışları olur aşkın, her yol gibi gidilmesi-aşılması gerekli, işte onlar pastanın çevresinde, dizi dizi… Sonra, rengi kırmızı aşkın deselerde, masumane aşklar da vardır çevremizde, beyazlar içinde. İçi seni, dışı beni yakar misali kor ateşler gizlidir yüreğinde, taptaze çilek renginde… Bu iniş-çıkışlar, içindeki kor ateşler yorar insanı, güç gerekir takatsiz kalan yüreğine; işte bu yüzden bu pastada badem, fındık ile ceviz birlikte… “Beni öldürmeyen şey beni güçlendirir” dememişler boşuna! Çaresiz kaldığımız da mutlanmak için bile tatlıya sarılırız, dermansız sandığımız aşkın acılarını, tatlılar-pastalar ile bastırırız. Ey Aşk! Sen nelere kadirsin?

Keder bizden uzak olsun, uyanışlarımız aşktan olsun; aşk dolu günleriniz bol olsun, bu pastanın adı da “a’lâ aşk” konsun, en yüce hissin tarifi içinde saklı olsun!

A’lâ aşk pasta tabanı için malzemelerimiz,

  • 1 su bardağı fındık
  • 1 su bardağı ceviz
  • 1,5 su bardağı file badem
  • 2 yemek kaşığı tereyağ
  • 4 yumurta beyazı
  • 2 yemek kaşığı esmer şeker
  • 2 yemek kaşığı bal
  • 1 yemek kaşığı kayısı çekirdeği (badem/amaretto) şurubu
  • 1 tutam tuz

Fındık ve cevizi mutfak robotu yardımıyla ince ince kıyınız. Bildiğiniz gibi kuruyemişler yağlıdır, mutfak robotuna yapışıp ziyan olmaması için 1 çay kaşığı un ile robotun haznesini unlayabilirsiniz.

Derin bir teflonda ince kıyılmış fındık ve ceviz ile file bademleri bir yemek kaşığı tereyağında rayihaları karışana, hafif gevrekleşene kadar 6-8 dakika süre ile kavurun.

Yemişler kavrulurken yumurta beyazlarını bir tutam tuz ile çırpmaya başlayın, 1 dakikanın sonunda şeker ve balı ekleyin, bir dakika daha çırpın ve son olarak kayısı çekirdeği şurubunu ekleyin.

Yumarta aklarının içine kavrulmuş yemişleri ekleyin ve önceden ısıtılmış 150 C fırında, 2 ayrı tabanı, 20-25 dakika süre ile gevrekleşene kadar, kontrolü olarak pişirin. Yanmaması için üzerine tepsi koyabilirsiniz, böylece üzeri kızardıktan sonra pişmeye devam edecek ancak yanmayacaktır.

Kekler hazır olunca misket limonlu pasta kremasını hazırlamaya başlayabiliriz. Malzemelerimiz;

  • 2 su bardağı süt
  • 1 çay bardağı şeker
  • 1 çay bardağı un
  • 2-3 yemek kaşığı mısır nişastası
  • 3 yumurta sarısı
  • 1 tatlı kaşığı toz vanilya
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 1 limon kabuğu rendesi
  • ½ su bardağı krema
  • 2 yemek kaşığı misket limonu şurubu
  • 2 yemek kaşığı pudra şekeri
  • 250 gram beyaz damla çikolata

Süt, şeker, un, nişasta, yumurta sarıları ile tereyağı orta ateşte sıklıkla karıştırarak pişirmeye başlayın. 6-8 dakika sonra muhallebi kıvamı alacak olan kremanın için limon kabuğu rendesi ile vanilyayı ekleyin ve soğumaya bırakın. Kabuk tutmaması için ara ara karıştırın.

Bir kapta kremayı pudra şekeri ile çırpmaya başlayın, 2 dakika sonra içine misket limonu şurubunu ekleyin. Muhallebi kıvamındaki kremanın içine beyaz çikolataları ve misket limonu kremalı karışımı ekleyin ve iyice karıştırın. Pürüzsüz bir karışım olunca, kremamız hazır demektir.

Artık pastanın nihai şekli için hazırlıklara başlayabiliriz. Malzemelerimiz;

  • 20-30 adet çilek çilek
  • 1 ½ su bardağı beyaz damla çikolata
  • ½ su bardağı siyah damla çikolata
  • 2 yemek kaşığı krema
  • 2 sap taze nane

Ufak bir tencerede su kaynatın, üzerine ısıya dayanıklı bir kase koyun ve içine eriteceğiniz beyaz çikolataları ekleyin. Ara ara karıştırın. Tamamen eriyince öncelikle bir adet çileği beyaz çikolata batırın ve soğuması için kenara koyun. Ardında 2 yemek kaşığı çikolatayı sıkma poşetine koyun ve kalpler çizin. Kalan beyaz çikolataya krema ekleyin ve kalınlaşan karışımı yağlı kağıda yayın. İncecik yaydıktan sonra kağıdı rulo yapın ve donması için buzdolabına koyun.

Aynı süreci az miktardaki siyah çikolata için de tekrarlayın.

Çilekleri ince ince dilimleyelim. Yemişli a’lâ aşk pasta tabanımıza bolca krema sürelim, ardında ince ince dilimlediğimiz yaklaşık 10 adet çileği dizelim, sonra yine krema ve yine 10 adet ince dilimlenmiş çilek, son olarak incecik bir tabak sürdüğünüz ikinci ve son yemişli a’lâ aşk pasta tabanını üzerine kapatın. Dinlenmesi için buzdolabına koyun.

Süsler için dolaptan çıkardığınız yağlı kağıt rulolarını hızla açtığınız takdirde pastanın kenarına koyacağımız yüksek süsleri elde edeceğiz. Minik kırıntıları ise pastanın üzerine serpeceğiz.

Ayrıca 2 adet çileğimizin birini siyah birini beyaz çikolataya batırdık ve asıl saplarını çıkarıp, pastanın tamamını yenilebilir kılmak için yerine kürdan ile delik açıp, taze nane yerleştirdik.

30 dk dinlenince pasta, dışını ve çevresini ince bir tabaka halinde krema ile kaplayın. Üzerine beyaz çikolataları serpin, yanlarına kırık rulo parçaları dizin ve üzerine siyah çikolatalardan yer yapıp, çilekleri yerleştirin. Belki birkaç kalp ile süsleyin, aşkınızı daha belirginleştirin.

Zahmetli gibi gözükse de, kısa zamanda küçücük bir mutfakta, pastane kıvamında… Üstelik aşkı anlamlandırmak adına kendi ellerinizden çıkma! Ey Aşk! Sen nelere kadirsin?

Aşkınız a’lâ olsun, afiyet olsun...

18 Nisan 2011 Pazartesi

"Karnaval Tadında Karma-karna" ile heyecan dorukta!!!

Bahar geldi; taptaze, özlediğimiz sebzeler tezgahlarda artık. Ortalıkta bir karnaval havası; Boğaz’da erguvanlar, bahçelerde gelin gibi, bembeyaz çiçekler açmış meyve ağaçları, Adalar’da mimozalar…. Bir karmaşa var ama yine de uyum içinde sokaklar, dedim ya karnaval kıvamında.

İşte Maggi "Yok mu bi' tabak daha?" etkinliğinin 3. hafta teması "sofraların eğlencesi" için hazırladığım, beni finalistlerden biri yapan makarna da bir bahar havasında, karmakarışık ama uyum içinde; bizi hayatın sıradanlığından çekip çıkarmak istercesine renkli. Sade bir makarna yemek yerine, az biraz daha çaba ile, sebzeleri doğrayarak günün stresinden arının ve sıradan bir dünyadan rengarenk tabağa uzanın… Adı mı? Karnaval tadında karma-karna, yiyeni keyiflendirmek, gününü şenlendirmek iddiasında…

3 kişi için malzemelerimiz;

  • ½ paket fettuccine makarna
  • 1 çay bardağı taze bezelye
  • 1 çay bardağı havuç (2 küçük)
  • 2 tane enginar
  • 1 büyük diş sarımsak
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1 çay kaşığı tereyağ
  • 1 limon kabuğu rendesi
  • 2 yemek kaşığı limon suyu
  • 1 çay bardağı kaşar peynir rendesi
  • ½ çay bardağı krema
  • ½ çay bardağı süt
  • 1 tutam muskat
  • 2 yaprak defne
  • 2 yemek kaşığı frenk soğan (chives)
  • 1 çay bardağı kokteyl yeşil zeytin
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • ½ çay kaşığı tuz

Soyduktan sonra kararmasın diye limonlu suda beklettiğiniz enginarları kuşbaşı doğrayın ve zar büyüklüğünde doğradığınız havuç ve bezelye ile birlikte buhar tenceresinde 8-10 dakika süre ile haşlayın.

Derin bir tavaya 2 yemek kaşığı zeytinyağı dökün, ince ince doğradığınız bir büyük diş sarımsağı 1 dakika süre ile kavurun.

Ardından buhar tenceresinde haşlanan sebzeleri ve limon kabuğu rendesinin yarısını ve limon suyunu tavaya ekleyin.

Sebzelerin haşlama suyunu atmayın, daha makarna haşlayacağız. Haşlama suyunun üzerine 3 bardak daha su ekleyin ve yarım paket fettuccine cinsi makarnayı 8 dakika süre ile haşlayın. Makarna suyuna ekleyeceğiniz 1 yemek kaşığı zeytinyağı yapışmasını engelleyecektir. Ayrıca makarna suyuna 2 yaprak defne yaprağı ve birkaç tane karabiber katarak lezzetine lezzet katabilirsiniz.

Makarnalar haşlanırken bir yandan sebzeleri 3 dakika süre ile soteledikten sonra, tavaya süt ve krema ile sosu tutması için yarım çay bardağı kaşar peyniri ve tuz-karabiber ekleyin. Bezelyenin tadını vurgulamak isterseniz bir tutam da muskat ekleyebilirsiniz. Ocağın altını kısarak, kısık ateşte pişirmeye bırakın.

Makarnalar pişince süzmeden önce suyundan bir kepçe alarak tavaya ekleyin ve ardından haşlanan, süzdüğünüz makarnaları da tavaya alın ve sos ile tamamen bütünleşmesi için alttan üste doğru dikkatle karıştırın. Bir çay kaşığı tereyağ ekleyin ve eriyip karışınca servise hazırız.

Servis için; sunum yaptığınız tabağı, makarnanın içindeki enginarla uyum sağlaması, ekşilik katması için ince dilimlenmiş kokteyl zeytinler ve kalan limon kabuğu ve kaşar rendesi ile yine ince ince doğradığınız frenk soğanları ile süslenizi öneririm. Frenk soğanı bulamam diye dert etmeyin, taze soğanın yeşil kısımları da aynı tatda… Karnaval tadında karma-karna servis edilsin karnaval başlasın, 20-25 dakika kadar kısa bir süre içinde, rengarenk sebzeler ve mis kokulu baharat ile zengin ve eğlenceli bir tabak huzurlarınızda…

Sofralarınız renk dolsun, afiyet olsun!

Not: Ben bu satırları yazarken ve hatta sizler okurken beni bir de pasta telaşı sarmış olacak! "Sütüme, Sarelleme Karışma!!! mutfağında bir kaç gündür heyecan dorukta, mutfak her daim ayakta... "Aşkın Çikolata Hali" temalı Maggi "Yok mu bi' tabak daha?" etkinliğinin finali için pasta hazırlıyorum, farklı tatları bir araya getiriyorum... Bana şans dileyin!

14 Nisan 2011 Perşembe

Dersimiz:Ev Ekonomisi- Konu:Sebzeli Kırıntı Turta

Yemeğinizi hazırladınız, tadını tutturdunuz, üstelik malzeme artırdınız. Bir de artırdıklarınızı bozulmayacak şekilde, gelecek yemeklerde kullanmak üzere saklamayı da başarırsanız TEBRİKLERev ekonomisi” dersinden “pekiyi” ile geçtiniz!!!

Üç tane ıspanaklı turta yaptık 12 cm çapında kalıplarımızda, bir avuç dolduracak kadar hamur kaldı, hatırlarsanız koyduk onu kenara. Demiştim size saklayın diye, geldi işte zamanı. Çay saatinde elmalı (crumble) kırıntı turta oluyor da akşam yemeğinde sebzeli kırıntı turta neden olmasında etin yanına, değil mi ama? Yine spontan bir tarif, malzeme fotoğrafı yok, ben evde tek kalan sebzelerimi değerlendirdim. Buyrun benim tarifim ama benim yönlendirmemden öte yaratıcılık her zaman olduğu gibi sizin!

Sebzeli kırıntı turta için malzemelerimiz;

  • 1 adet patlıcan
  • 1 adet kırmızı biber
  • 1 adet enginar
  • 1 adet soğan
  • 1 çay bardağı kokteyl zeytin
  • 1 diş sarımsak
  • 1 taze soğan – yeşil kısımları veya frenk soğanı (chives)
  • 1 yemek kaşığı zeytinyağı
  • ½ çay bardağı krema
  • ½ çay bardağı süt
  • 1 çay kaşığı biberiye
  • ½ çay kaşığı taze çekilmiş karabiber
  • Tuz

Üzeri için;

  • Ispanaklı turta tarifinden kalan hamur
  • 1 çay bardağı rendelenmiş kaşar peynir

Tüm sebzeleri kuşbaşı doğrayın. Tavaya yağ ekleyin ve sarımsak ile soğandan başlayarak sırayla derin tavaya ekleyin ve sotelemeye başlayın. 5 dakika sonra süt ve kremayı ekleyin, tüm malzemelere bulaşması için dikkatle karıştırın. Baharatı, ince doğranmış taze soğanın yeşil kısımlarını veya frenk soğanını ve dilimlenmiş kokteyl zeytinleri de ekleyin ve 3 dakika daha pişirin.

Fırında da pişmeye devam edeceği için 8-10 dakika sotelemek yeterli. Sebzeleri ısıya dayanıklı fırın kabına alın.

Üzerine buzdolabından çıkardığınız hamuru rendeleyin veya ufalayın. Ardından rende kaşar peynir serpin.

Önceden 170°C’ ye ayarladığınız fırının alta yakın raflarında üzeri kızarana kadar 25-30 dakika süre ile pişirin.

Üzeri kızarır ancak pişmediğine kanaat getirirseniz üzerine fırın tepsisi kapatıp 5-10 dakika daha pişirmeye devam edebilirsiniz.

İşte karşınızda et yemeklerinizin yanında servis edebileceğiniz cinsten, ne börek ne turta, garnitür kıvamında bir tarif! Biraz yaratıcılık, biraz ev ekonomisi, biraz mutfak tecrübesi; mutfak ile içli dışlı herkesin rahatlıkla yapabileceği gibi…

Sofralarınıza çeşit olsun, afiyet olsun!

11 Nisan 2011 Pazartesi

Bu yaşta evcilik oynanır mı? Mutfakta evet!!!

Çocukken top peşinde koşturmaktan evcilik oynamaya fırsat bulamadım ben, varsa yoksa misket, futbol, koşturmaca. Ama ne zaman ki kendi mutfağım oldu, yemek yapmak zorunluluk değil bir hobi, bir keyif oldu o zaman başladı benim için evcilik oyunu... Farklı sebzeler, meyveler, baharat değil sırf hadise bir de gözler hep farklı mutfak aletlerinde. Dün fark ettim ki evcilik oyunum ağırlıklı Tchibo sponsorluğunda. (60 yılı devirmiş dünya çapında 120.000 satış noktası olan bir firmanın reklamını yapmıyorum inanın, sadece sevdiğimden siz de bilin istiyor ve paylaşıyorum, zaten rakamlar gösteriyor ki onun da benim onu yazmama aslen pek de ihtiyacı yok.) Benim ki bir bağ, bir keyif...

Mutfak temasını hiç kaçırmıyorum, indirimlerini takip ediyorum. Her mutfak temasında da mutlaka oyuncaklarım arasına bir yenisini ekliyorum. Çift saplı bıçak, kullanışlı rende, süt köpürtücü, saklama kabı... vb. İşte bu sefer ki tart kalıbı, mini mini, renkli, neşeli...

Eee aldık tart kalıbını test sürüşü de yapmak gerek değil mi? Tart hamuru için malzemelerimiz;

  • 250 gr. (2 su bardağı) un
  • 125 gr. tereyağ
  • 1 yumurta sarısı
  • 2 yemek kaşığı frenk soğanı (chives)

Bu da Tchibo'dan edindiğim bir başka oyuncağım bu arada, tartılı kaşık.. Size de bana da kolaylık sağlıyor, tartı kullananlar için gramlı, tartısı olmayanlar için su bardağı ölçüsünde yazabiliyorum; üstelik ne kadar un, şeker, yağ koyduğumun hesabını da iyi yapabiliyorum tarif üretirken böylece.

Tüm malzemeyi 3 yemek kaşığı da soğuk, buz gibi su ekleyerek mutfa robotunuzda karıştırın. Hamur hazır olunca dinlenmesi için streç film ile kaplayıp dolaba koyun.

Hamurun içini dilediğiniz şekilde doldurmakta özgürsünüz, sebzeli tart her şekilde harika ve doyurucudur. Ben ıspanak ve peynir tercih ettim. Ispanaklı tart içi için malzemelerimiz;


  • 1 demet ıspanak
  • ½ orta boy soğan
  • ½ çay bardağı krema
  • ½ çay bardağı az yağlı süt
  • 1 çay bardağı lor peyniri
  • 1 yumurta
  • Tuz, karabiber
  • Üzeri için ½ çay bardağı kaşar peynir

Krema ve tart hamurunun yağı yeterli bu sebeple, soğanları suda kavuruyoruz. 3-4 dakika içinde kavrulan soğanların üzerine ıspanakları ekliyoruz ve ara ara karıştırarak kavuruyoruz. 5 dakika sonra krema ve süt ile peyniri ve baharatı ekliyoruz. Bir kaç dakika daha karıştırıyor ve ocağın altını kapatıyoruz, ne de olsa fırında da pişecek.

Buzdolabından çıkardığımız hamuru unlu bir alanda tart kalıbına uygun şekilde açıyoruz. İçini az yağ ile yağladığımız tart kalıbına hamurumuzu yerleştiriyor ve kenarlarını düzeltiyoruz. Kalan hamuru sakın atmayın, buzdolabınızda gelecek tarifler için, daha sonra kullanmak için saklayabilirsiniz.

Ispanaklı tart içi biraz soğuduğuna göre içine bir adet yumurta kırıyor ve iyice karıştırıyoruz. Tart kalıplarının içine paylaştırıyor ve üzerini kaşar peynir ile kaplıyoruz.

Önceden 170°C’ ye ayarladığınız fırının alta yakın bir rafında 30 dakika süre ile kontrollü olarak pişiriyoruz. Üzeri çok kızarırsa, kızarmayı önlemek için bir tepsi koyabilir ve pişirmeye devam edebilirsiniz.

Ağızda dağılan aromatik bir hamur, ıspanağın mayhoşluğu, kremanın akışkanlığı ve yumurtanın bütünleştiriciliği... İnsan keyifli bir yemekten daha ne bekler ki! Hamuru her tür sebze ile rahatlıkla kullanabilirsiniz. İşte bu evcilik oyununun bir parçası, yaratıcılık sizin...

Keyfiniz daim olsun, afiyet olsun!

8 Nisan 2011 Cuma

Yeşil elma ile olur mu tavuk bir arada? Sürpriz!!!

Doymak, doyurmak hatta misafir ağırlamak benim için de aynen pek çok kişi gibi çok büyük keyiftir; özenerek sofra hazırlamak; farklı örtüler, süslü sunumlar, renkli tabaklar ve şaşırtan tatlar! Öyle ki olmayacak malzemeler katılır birlikte tabaklarımıza ve bazen sürprizler de olur masamızda; sevdiklerim tahmin etsin isterim yediklerini tadına vara vara... Hatta bazen o kadar kaptırırım ki kendimi pişirmeye, deneysel çalışmalara; bir hayli hırpaladım kendimi zanneder afiyetle yiyenler… Halbuki işin sırrı pratik tatlarda!

Hele ki en güzeli şu havalı, adı uzun restoran yemeklerinden hazırlamaktır. Kısacık bir sürede, restoran tipi bir servis hazırlamak sürpriz değil de nedir? Uzunca süre mutfakta konakladığınız düşünülür ama bir çırpıda hazırlıklar bitmiştir. Üstelik olmadık malzemeler bir araya gelmiş, “hayatta yemem” diyenlere itina ile, afiyet ile çaktırmadan yedirilmiştir.

Ne de olsa hayat sürprizlerle daha güzel, daha keyiflidir…

İşte benim sürprizim, beni Maggi "Yokmu bir tabak daha?" yarışmasında 3. haftaya taşıyan mantar sosunda yeşilli tavuk sarma:

2 kişi için malzemelerimiz:

Tavuk sarma için;

  • 2 adet ince dövülmüş tavuk göğüs
  • 1/3 yeşil elma
  • 4-6 yaprak iri ıspanak
  • 1 adet kırmızı biber
  • 2 yemek kaşığı z.yağı
  • 1 çay kaşığı karabiber
  • ½ çay kaşığı tuz

Sos için;

  • 6-8 adet mantar
  • 1 yemek kaşığı un
  • ½ su bardağı süt
  • ½ çay kaşığı karabiber
  • ¼ çay kaşığı tuz

Garnitür mısır püresi için;

  • 1 ½ su bardağı tane mısır
  • 1 yemek kaşığı un
  • ¼ su bardağı süt
  • ½ çay kaşığı karabiber
  • ¼ çay kaşığı tuz
  • 1 yemek kaşığı z.yağı

Tarif ne kadar zahmetli gözükse de oldukça pratik, malzemeler ise her evde bulunabilecek cinsten.

İnce dövülmüş tavuk göğüslerini, et ürünleri için ayırdığınız kesme tahtanızın veya tabağınızın üzerine yerleştirin, içine iyice yıkadığınız 2-3 adet ıspanak yaprağı yerleştirin ve kibrit çöpü gibi ince ince doğradığınız 10-12 adet elma parçasını yatay olarak yerleştirin.

Tuz ve karabiber serpin ve size yakın geniş uçtan ileriye doğru rulo yapın. Bir ip yardımıyla sıkınca rosto gibi bağlayın.

Diğer tavuk göğsü için de aynı işlemi tekrarladıktan sonra önceden ısıttığınız suyun içine tavuk rulolarını yerleştirin ve 5-7 dakika etin sıkılaşması için pişirin. Suya tuz, karabiber ve 1-2 yemek kaşığı zeytin yağı ekleyebilirsiniz.

Tavuklar haşlanırken, ızgaranızın üzerine uzunlamasına dilimlediğiniz kırmızı biberi pişmesi için bırakın.

Haşlanan tavukları sudan çıkarın, ipini çözün ve biberin yanında ızgarada pişirmeye başlayın. Tavuk ve biber dilimlerinin ızgaraya yapışmaması için silikon fırça yardımıyla ızgaraya yağ sürebilirsiniz.

İnce ince dilimlediğiniz mantarları teflon tavaya koyun, mantar sularını salınca sırayla süt, un ve baharat ekleyin ve silikon bir karıştırıcı ile topaklanmaması için ara ara çırpın.

15 dakika sonunda tavuk ve biber dilimleri pişince, tavuk rulolarını parmak kalınlığında dilimleyin ve kırmızı biber dilimleri ile birlikte sırayla çöp şişlere geçirin. Garnitür olarak mısır püresini hazırlarken yeşilli tavuk sarmaları geçirdiğiniz şişleri ızgarada bekletebilirsiniz.

Mutfak robotunda belirtilen ölçüde mısırı öğütün. Yağı ısıtın ardından, mısır parçalarını teflon tavaya koyun ve biraz un ve süt ile baharat ekleyerek suyunu çekene kadar karıştırın.

Katılaşan püreyi dilerseniz dondurma kaşığı veya kalıp ile şekil vererek servis tabağına aktarın. Tabağın boş kalan kısmına mantar sosunu dökün ve sosun üzerine yeşilli tavuk sarmaları yerleştirdiğiniz şişleri ekleyin. Tabağı ince ince doğrayacağınız bir yaprak ıspanak ve maydanoz ile süsleyebilirsiniz.

Tavuğun içine saklanmış elma ile ıspanak, altında yatan, farkedilmeyi bekleyen mantar sos ve yanında mısır püresi… Hakikaten hayat sürprizlerle daha güzel değil mi?

Afiyet olsun.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...